Oyunun Kuralı!

 

Hayatta herşey, en azından 'çoğu şey' bir neden-sonuç, sebep-vesile ilişkisi içerisinde, öyle ya da böyle, kim ne der, ne düşünmek isterse. Durum bu. 
Herkesin bir amacı var hayatta, o çemberin içinde bir yeri var, köstek de olunsa, arkasından itekleyeni de olsa...
Köstek olsa azmi öğretiyor, destek olsa inancı tazeliyor.
Her anın süpriz getirebileceğini, iyi olan birşeyin kötüye dönebileceği gibi, kötü sandığınızın aksine büyük güzellikler getirebileceğini gösteriyor.
Peşine düştüğünüz an, siz yorulana kadar arkasından koşturtabiliyor.
Pes edip arkanızı döndüğünüz an ise, kement atıp sizi anında o yaşam döngüsünün baş döndürücülüğünün içine tekrar alabiliyor.
Azına karar kıldığınızda dahi olmadığında yaşadığınız hüsranlığı, size çok daha iyisini kendi elleriyle getirip önünüze koyarak sizi utandırabiliyor. 
Yaşam döngüsünde sağlam bir zincir halkası olabilme çabalarınızda yorulduğunuzu hissettiğinizde, hemen yandan başka bir halkayla size takviye gönderebiliyor.
Sizde pozitifler azaldığında da, daha önceden başkalarında biriktirdiğiniz enerjiler, sizi otomatik deşarj etme görevi üstlenip, ektiğiniz ürünü biçme mutluluğunu verebiliyor.

İşin özü, oyunu kurallarına uygun sürdürmek, en ufak mızıkçılıkta çekip gitmemek, kendi turunuzu sürdürmeye itinayla devam etmek.
Günün sözü ise tüm oyun kuralının altın kuralı: 'Herşey bir sebep için olur'. Bu yüzden çok sorgulamamak gerek...


0 comments:

Yorum Gönder

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı