Bir Mesele mi Var?


Etkinlik duyurusunu bir süredir yapıyordum biliyorsunuz "Andyoloji: Bir Warhol Meselesi"nin... Basın duyurusunu okuduğumda ilginç olacağının imajı çoktan çizilmişti kafamda aslında ama performansı bire bir izleyince çok daha güçlü bir etki bıraktı üzerimde. Üstelik, Ankara'da belki de bir ilkin gerçekleşmiş olduğunu görmek, şehir adına inceden bir gurur duymamı da sağlamadı değil..!

Cermodern'de sergilenmekte olan MUNCH | WARHOL sergisini (gidemeyenlerin hala 5 Ocak'a kadar şansı var!) bir yandan maksimum verimde gezmenizi, bir yandan da Andy Warhol'un kendi içsel yolculuklarını, yer yer beliren kişilik çatışmalarını Andy Warhol'un kendi ağzından dinlemenizi sağlayan müthiş bir performans olmuş Sevgili Ebru Sağay'ın emeğiyle!
Gösteriyi diğerlerinden farklı kılan ve "Andy Warhol olsaydı o da böyle yapardı" dedirten detaylardan biri; siz sergi alanına giriş yaparken yanınızdan küçük bisikletiyle geçerek ilginizi çekmesi, sonrasında da elinde şampanyası ve yüksek enerjisiyle herkesi tek tek karşılayarak sizi bir anda oyuna dahil etmesi!

Bana en ilginç gelen ve Ankara'da böyle bir performansın da olduğunu görmenin memnuniyetini yaşatan bir diğer detay ise performansı sergi salonunda ayakta izleyerek sahnenin bir nevi parçası haline gelmemiz ve Andy Warhol'un bizlere serginin her bir köşesini kendi bakış açısıyla bizzat gezdirmesi oldu.



Sanatsal ve entellektüel bir parti havasında kimi zaman Lady Gaga'nın şarkısı eşliğinde dans eden, kimi zaman eleştirilerini hedefsiz savuran ve sorularını umarsızca sorarak vereceğiniz cevaba takılmayan bir Andy Warhol görmektesiniz karşınızda.


Performansın bitiminde seyirciye hazırlanan sürprizin ise seyirciler tarafından karşılanma şekli de Andy Warhol'ın, yani Ebru Sağay'ın, çok hoşuna giden bir ters köşe oldu! Ne olduğunu söylemeyeceğim zira seyretmeyenler için spoiler vermeyi hiiç sevmem! =)


Performans sonrası Ebru Sağay, performansta rol alan Bengü Hanım ve değerli Cermodern ailesi ile verilen akşam yemeğinde yer alarak kendisi ile tanışma fırsatını da yakalamış oldum. Daha önce -Türkiye'de bir ilk olarak- Camille Caludel'i iki perde halinde, tek kişi sergilediği ve büyük beğeni toplayarak ödüle layık görüldüğü oyununu kendisinden dinlemek bile tüylerimin diken diken olmasına yetti! Oyunu yeniden oynaması için yoğun ısrar ettiğim doğrudur! =)


Çektiği birkaç fotoğrafı da Andy Warhol gözüyle yorumlayan Sevgili Ebru Sağay, karakterinin hakkını fazlasıyla vermiş doğrusu. Sizce de öyle değil mi? ;)


Bu değerli performans için Sevgili Ebru Sağay ile Bengü Karakaya'ya ve bu keyifli akşama dahil olmamı sağlayan Değerli Cermodern ailesine -ki artık ben de kendimi bir parçası olarak görüyorum!- çok çok teşekkür ediyorum!  

Sanat dolu, Pop Art özgürlüğünde renkli günler dilerim!

Sevgiler...

Gökçen Gökyer Blog

*Oyun Fotoğrafları: Gökçen Gökyer
  Pop Art Fotoğraflar: Ebru Sağay

0 comments:

Yorum Gönder

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı