Paris'te Dev Bir Müze; Louvre @AVRUPA GÜNCESİ @UPLIFERS

Madem tatil, madem gezi hayallerindeyiz, o zaman yine sizi alıp götürüyorum.

Bu seferki durağımız Paris'teki günlerce gezilebilme potansiyeli olan Louvre Müzesi.

Bakın neler anlatmışım, nereleri kendi açımdan yakalayabilmişim?

Bu haftaki İtalya Milano turumuzdan sonraki ikinci durağımız Uplifers okurlarıyla Fransa! ;)

Hemen tık tık!

Avrupa güncesi: Louvre Müzesi



Uplifers

Gelecek Turizmde ile sürdürülebilir turizmin geleceğini yazacak üç yeni proje belli oldu!

Seyahat ederken hepimiz gittiğimiz yörenin doğasını, kültürünü hissetmek, el emeklerinden satın almak, yerel lezzetlerini tatmak isteriz.

Eko turizm, kırsal turizm, kültür turizmi, gastronomi turizmi gibi farklı sürdürülebilir turizm çeşitleri ile hem biz farklı deneyimler yaşarız hem de yerel halkın ekonomisine katkıda bulunmuş oluruz. 

İşte bu sebeple Anadolu Efes, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 8 sene önce bir araya gelerek "Gelecek Turizmde" dedi ve sürdürülebilir turizm için çalışmaya başladı.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde 5 yıl boyunca başarılı modeller yaratan Gelecek Turizmde projesi kapsamında 2013 yılından bu yana 6 farklı sürdürülebilir turizm fikri desteklendi. Bursa'nın Misi Köyü'nde Misili kadınlar yerel lezzetleri ve geleneksel el sanatlarını turistlere sunmaya başladı. Safranbolu esnafıyla Karabük Üniversitesi el ele verdi, Safranbolu’ya özgü hediyelik eşyalar yaratmak için kolları sıvadı. Mardinli kadınlar tamamen kendi emekleriyle eski bir Mardin evini misafirperverliğin kitabını yazan bir pansiyona çevirdi. Şanlıurfa’da Göbeklitepe halkı, yok olmaya yüz tutmuş taş işçiliği sanatını yeniden canlandırmak için harekete geçti. Seferihisarlı kadınlar yerel lezzetlerini turistik bir deneyime çevirdi. Malatya Battalgazililer ise Arslantepe Höyüğü’nü tanıtmak için çalışmalarını hızlandırdı.

%100 Misia Projesi – İpekevi dokuma atölyesi – Misi Köyü / Bursa

Safranbolu Hatırası Projesi – Hediyelik eşyalar

Seferihisar’ın Geleneksel Mutfağı Projesi – Yöresel ürünler - Seferhisar/İzmir


Mardin’de Kadın Liderliğinde Sürdürülebilir Turizm Girişimlerinin Yaratılması Projesi – İpekyolu Misafir Evi 

Yeni dönemde ise bu altı projeye üç yeni proje daha katıldı. Adana Saimbeyli’de kelebek gözlemi projesiyle, Isparta Keçiborlu’da lavanta ile kırsal turizme sağlanan katkıyla, Balıkesir Edremit’te ise yöreye özgü yemekler ile gelişen gastronomi turizmiyle Gelecek Turizmde yolculuğu devam ediyor.




Bir boomads advertorial içeriğidir.

Hafta Sonu Gezisi Milano'ya! @AVRUPA GÜNCESİ

Öncelikle videomuza tıklayalım ve fonda çalmaya bırakalım. Malum, pazar günü konseptindeyiz. Ambiansı tamamlayalım ilk başından. ;)


Pazar olmuşken hazır, havalar da soğumaya başlamışken, hemen bugüne "hala yazamadım" temasını iliştireyim istedim. =)

İtalya'da hala detaya inemediysem de, biraz Roma, biraz Floransa, biraz da Venedik hakkında postlar hazırlayabildim bildiğiniz üzere... Ne var ki, Milano şehrine hiç değinemedim fırsat bilip.

Halbuki, Gaudi'nin Sagrada Familia'sından sonra bugüne kadar en sevdiğim katedral mimarisine ev sahipliği yapan şehirdi burası.

"Bir gece kalır yola devam ederiz" diyerek ülkeye girdiğimiz şehre doyamayıp bir gece daha kaldığımız Milano için "şehre dair" listesi hazırladım yine.


İtalya'nın Roma'yı takip eden ikinci en kalabalık şehri olan Milano, birçoğumuzun aklına öncelikli olarak moda kelimesini getirse de, bir o kadar mimari olarak etkileyici bir şehir olduğu aşikar. Hatta, burasının bir moda şehri olduğu düşüncesi ertesi gün meşhur moda sokağı Montenapoleone Caddesi'ne gittiğimde aklıma geldi diyebilirim. Otomotiv olarak gelişmişliğine de gidince bizzat şahit oldum diyebilirim. lşkşkjlşjads



Gezilecek yerler, yapılacaklar olarak "ben gittim, yaptım, tavsiye ederim" listesi için ise kısa kısa giriyorum hemen:

  • Milano Katedrali "Duomo di Milano"
"Adamlar hakkaten üşenmemiş abi" cümlesini ilk kurduğum yerlerdendir. Nakış gibi, dantel gibi işlenmiş cephesinden içeri girdiğimde, yüksek tavanlı Gotik mimarisi ayrı büyülemişti beni. Üstelik 1306 yılından bu yana varoluşunu sürdürüyor! Belki siz de aşka gelir, bir mum yakarken bulursunuz kendinizi benim gibi. =)

Aslında Avrupa'da yola çıktıktan sonra her katedral birbirinin bir değişiği olarak görünmeye başlıyor gözünüze. Ama bu şekilde görmeye başlayacaksanız da, emsallerinizden birisi burası olmalı diye düşünüyorum. Ayrıca paraya kıyıp çatı katına çıkın ve meydanı Piazza Del Duomo'ya kuşbakışı bakın derim. Meydanı olmasa bile bu ince ince işlenmiş cepheyi yakından ve geniş açıdan incelemenizi, biraz göz banyosu yapmanızı şiddetle öneriyorum.






PS. Meydanda göreceğiniz zenci abilerden kaçın. Bizim Romen teyzelerden farksız olarak o bilekliği ne ara alıp konulunuza taktığınızı ve yedeği için de ekstra parayı ne ara verdiğinizi hiçbir zaman anlamayacaksınız yoksa!!
  • Galleria Vittorrio Emanuele
Meydana gelmişken o görkemli girişinden Galleria Vittorio Emanuele çarşısına dalabilir "Ulen ne zenginler var şu hayatta!" zılgıtlarına düşebilirsiniz. 





  • "Parco Sempione" ve "Castello Sforzesco"
Meydandan devam ederek, Dante Caddesi'ni mütakiben varacağınız Sempione Parkı'nda, yine bir "ulen bizim bir şöyle şehir parklarımız yok!" nağmelerine kol kanat gereceksiniz. Devam ettiğinizde Berlin'deki meşhur Brandenburg Kapısı'nın benzerini görecek, biraz ilerisinde ise yeşilin içine hakimiyet kurmuş Sforzesco Kalesi'ni göreceksiniz. 

Kalenin içerisini hızlı bir turla bitirebilmeniz mümkün. Çıkışta park üzerinde bulunan tezgahlardan turistik alışveriş yapabilirsiniz böylelikle. =)


  •  Navigli
Milano'dan ayrılmadan Venedik havasını yakalayabileceğiniz bir yer. Leonardo Da Vinci'nin zamanında malzeme almak için açtığı kanallar, şimdilerde İtalya'nın meşhur "aperativo" kültüründen yararlanılabilecek, canlı müzik dinlenebilecek kafeler mekanına çevrilmiş. "Aperativo" kültürünün ne olduğunu hemen açıklayayım. Akşam kısıtlı saatler arasında yalnızca içkiye para vererek restoranın açık büfesinden sınırsız yararlanabiliyorsunuz. Bir çeşit "happy hours" da denilebilir. =) Gece olunca seyyar satıcılar sizinle sıkı pazarlık işine girişmek üzere tezgahlarını da yol üzerine yerleştirmekteler. Sevgili turistler, gösterin marifetlerinizi! o.o


  •  Corso di Porta Ticinese
İnternette birisi Asmalı Mescit'e benzetmiş burasını. Ben de genel olarak Beyoğlu havası olduğunu düşündüm aslında. Biraz salaş, biraz şık, biraz gençlik, biraz üst tabaka... Kafelerden, restoranlardan ilerlerdikten sonra, akşam gençlerin içkisini alarak toplandığı sütunların olduğu bölgeye gitmek isteyebilirsiniz özgür ruhlardansanız. Benim derdim bu kısımlardan ziyade o meşhur dondurmacılarından gözüme kestirdiğime yetişebilmek olmuştu. o.o

Fotoğraf buraya ait bulamadım. Alıntı olarak paylaşıyorum o yüzden. 






  •  Genel olarak gezerken gözünüze her an başka bir detay, ertesi gün kurulan başka bir yapıt görebilirsiniz. Dikkat kesmekte fayda var. 

  • "Nerede kalacağız?" diye düşünürseniz şehir merkezine yakın sayılacak iki uzun sokak boyunca kurulmuş villa görünümlü otellerin orayı sorun öğrenin olur mu? Ben hatırlayamıyorum çünkü şimdi! o.o Ama güne evinizde uyanmışlık hissiyle başlayabilir, gece konuk sever otel sahiplerinin odalar için özel ayırdığı İtalyan Şaraplarıyla keyifli uyuyabilirsiniz. 
Ciao! =)

Geleceğe Döndük mü?


Tarih 21.10.2015 ve Dr. Brown ile Marty aramızda bir yerlerde gezinmekte.

"Hayaller ve gerçekler" temalı manşetleri okumuşuzdur çoğumuz gün boyu manşetlerde.

Ne uçan araba çıktı, ne ısımıza göre değişen kıyafetler.

Onun yerine sürekli incelen televizyonlar, ekranı genişleyen telefonlar var belki.

Hologram işine bir şekilde giriştiysek, bit Jetgiller de olamadık.

Evlerimiz keza havalarda uçmuyor. Yerin dibine geçmediği her gün için mutlu oluyoruz daha ziyade.

Belki de pişmanlardır bugüne geldiklerine . "Böhh bu kadar mı olmuşlar daha 30 yıldır gelişe gelişe" diyip zamanı beğenmeyerek yola devam etmişlerdir çoktan.

Daha ziyadesinde, bizi de mahcup etmiş oldular bize.

Filmi izlerken biz de çok inanmıştık oysa ki böyle bir gelecek göreceğimize.

Onlarla beraber hayal gücümüzü genişletmiştik. "Yok abi olur o zamana kadar tabi" onaylarını çoktan vermiştik.

"E hani n'ooldu?" manşetlerini okuyacağımız aklımıza gelmiş miydi peki hiç bugüne gelip?

Neyse, King Kong da gerçekleşmediği için teselli edebiliriz kendimizi belki.

En azından hiçbiri gerçekleşmedi.

Ya hepsi birden gerçekleşseydi?

Beterin iyisi.

Doktor, sence de öyle değil mi?

Dur gitme sen hemen yine de, bi' çay demleriz şöyle.

Marty, sen de bir şey desene?


Bu Dünyada Bir Tek Sen Yaşamıyorsun Değil mi? @DEKORASYON

Bugün sizlere misafir bir post getiriyorum! 

Daha önce sizlere bahçe fikirleri (Tık Tık) için tanıttığım homify sitesi, mimari ve dekorasyon meraklıları için bu kez ilginç bir araştırma yapmış.  

3 milyon dünyalıdan bulunduğu ülkenin yaşam standartları hakkında bilgi toplanmış ve ilginç bir post oluşmuş.

Biraz Almanya, biraz Fransa, biraz Meksika, birazı da postun devamında...;)

Oturduğumuz yerden gezmek gibisi var mı azizimm?

Hafta sonunuza biraz da olsa keyif katması umuduyla...


Instagram Takı Günlüğüm @FASHION

Takı dünyamın detaylarına şahit olduğunuz Instagram hesabımdakileri kaçıranlar ve merakı olanlar için blogda da postlar hazırlıyorum biliyorsunuz. 

Bunlara bir yenisini ekliyor, yaz sezonunu bu sene için de kapatarak, yazlık takıları derliyorum. 

Hava soğudu Müjgan, bu resimler bir işe yarar mı dersin?

Bakalım, görelim..


















Özgür Kelimelerim

Özgür bırakıyorum bazen cümleleri... 
Kelimeler uçuşuyor bazı zamanlar zihnimin etrafında... 
Dolanıyorlar hiç durmadan... 
Bir yanım her birini yakalamak, içine dolduracağım çoğu anlamıyla yeni cümleler oluşturmak isterken, bir yanım onları kirletmek istemiyor.  ("Cümleler Taze Kalmalı")
Kelimelerin aklımızda içi farklı anlamlarla dolu cümleler olarak  kalmasına gönlüm razı olmuyor. 
Bırakıyorum ben de her birini uçan balonlarmış gibi. 
Birer birer... 
Gözümün önünden uçuyor gidiyor kelimeler. 
Görüyorum o kelimeleri dokunsam yakalayabilecekmişim kadar...
Gidişlerini izliyorum böyle bazı zamanlar...
İçimdeki sarf edemediğim duyguları onlara yükleyerek beni hafifletmelerini es geçiyorum. 
"Boşver" diyorum. 
Gemideki ağır yükler bende kalsın. 
"Kelimeler uçsun gitsin, kendilerini kurtarsın" diyorum. 
Öylece gidişlerini izliyorum... 
En azından onlar hafifler diyerek telkin oluyorum. 
Onları özgür bırakıyorum...

#сinemagraphs are probably one of the most pacificatory ways of escapism. The girl on the picture is like me in the tube. 

Alper Saldıran Bu Ay Nerede? @CAPITAL BRAVE

Memleketimden taşıdığım getirdiğim yaz kokulu Kabim Ege'de Kaldı dizisinin Mustafa'sı Alper Saldıran röportajı, bu ay da eski adıyla Çayyolu Life, yeni adıyla Capital Brave Dergisi'ndeki köşem "Gökçen Gökyer'in Gözünden'de.

Yaz sezonunda çarşamba akşamları ve blogda, kış sezonunda da pazar akşamları ve dergide göreceğiz kendilerini. =)

Derginin online hali için Tık Tık!




Oturmaya mı Geldik?!

Kafanı özgür bırakmak istersin.
Bu sefer "unut gitsin" temasında değil,
"Takılacak şey değil" rahatlığında olmayı seçersin.

Hayat öyle de böyle de akıyor geçiyor ya hani dediğim...
Zamanı takılarak boşa harcamamak bu yüzden önemli mirim.

Hayat sizin, kalbin ve mantığın da birlikteyse,
Huzurunu çoktan inşa etmişsen ve içine de almak istediklerini seçtiğini düşünmekteysen,
Keyfini yaşamak olmalı geriye kalan tek mesele.

Örümcek ağları oluşturan düşünceleri temizlersin sen de...
Dip temizliktir biraz,
Kendini refresh etmektir az biraz,
Yerini, değerini bilmektir belki de biraz...
Biraz da hislerinin karşılığına bırakmaktır kendini, ki bu en büyük haz...

Sen de en nihayetinde,
Kafanı kurcalayan her şeyi kaldırır çöpe atarsın,
Düşüncelerinin her birini "salla" moduna sokarsın,
Her yanını kaplayan düşüncelerine "umursama" ismini takar, oyuna kaldırırsın!

"Felsefik" Bir Röportaj @ODTÜ'lüler BÜLTENİ

"Felsefik" Bir Röportaj @ODTÜ'lüler BÜLTENİ


Yayın Kurulu üyesi olduğum ve ODTÜ Mezunları Derneği'nin 50. Yıl Kutlama Komitesi üyesi olarak yürüttüğüm ODTÜ'lüler Bülteni'nin 50. Yıl Köşesi'nde Eylül sayısında Felsefe Kulübü sorumlusu Yaman Örs ile röportaj var.

Entelektüellik bu kadar dibimizde. Peki ya sen nerede??

Bültenin online hali için tık tık!

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı