Son Zamanlarda Ben #3

Yine kelimelerin çok anlamı olmadığı bir modda, kendi caps listemi güncelliyorum. 

Ülkede çok heyecan duyacağımız konunun kalmadığı zamanlarda, kendi iç dünyama çekildiğim, dış dünyaya umursamazlaştığım aşikar.

İşte böyle bir süreç listem.

"Son Zamanlarda Ben"


1- Caprio'nun Oscar aldığındaki heyecan seviyem



2- Saçma toplantılarda saçma sorular sorulduğunda


3- Ankara'da sahili özlediğimde


4- Sağlam espri geldiğinde yapmak istediğim


5- Öfkemi gizlediğimi düşündüğümde


7- Yeni röportajlar kaptığımda (kişilik temsili değil!)


8- Gün sonu yorgunluk ve uyku seviyem


9- Ekrana kilitlenerek çalıştıktan sonra yemek molasında tabağımdakini algılama sürecim


10- Kalan tüm şeyleri umursamayı bıraktığımda

Batum'un "Yeme" Kültürü @UPLIFERS


Bu hafta sonu sizi akşam yemeğine çıkarıyorum. Bu sefer yine Gürcistan'a gidiyor, Batum'da "ters" bir yere götürüyorum.

Hem de sofranın "adabıyla"! =)

"Key word"lerin sırrını çözmek, keyfe kadeh kaldırmak için beklerim: Tık Tık!

"GÖKÇEN GÖKYER'in GÖZÜNDEN" Köşesinde Bu Ay @CAPITAL BRAVE DERGİSİ

"GÖKÇEN GÖKYER'in GÖZÜNDEN" Köşesinde Bu Ay @CAPITAL BRAVE DERGİSİ


Capital Brave Dergisi "Gökçen Gökyer'in Gözünden" köşesinde bu ay blogdan bildiğiniz yazı dizisi "Yaşayan Kentler"e giriş yapıyorum.

Biraz kendi şehirlerimizi unutmak, havamızı dağıtmak, bazı kentlerin; yaşamların ütopik olmadığını hatırlayalım istiyorum...

Sağlıkla, Huzurla...


#KalpKalp

Hani "huzur" diyorum ya sürekli blogda, orada, burada...
Huzur olsun hayatımızda...

Beklentilerimizi kararlamışızdır yollar ve yıllar boyunca...

Ne etlisindeyizdir, ne de sütlüsünde...
Egomuzla uzlaşmışızdır bir nebze, kendimizle tanıştığımız ölçüde...
O yüzdendir takılmamız kendi halimizde.
Mütevazılıktan çıkarak dev aynasından yansımayı da bildiysek, tek derdimiz "had bildirme!"

Hayatın tadındayızdır, ne fazlasında, ne de eksiğinde...
Keyfindeyizdir işte bir şekilde.

Kendi başarılarımızdadır aklımız.
Kendimizi aşmanın kaygısındayızdır...
Başkalarını hiiç önemsememelerimiz de hep bundandır.
Herkesin kaygısı kendi kulvarı olmalıdır.
Eğer ki, yine hadsizlikler çıkmışsa ortaya, tek yaptığımız yolu açmaktır. ;)

Herkesi sevmek zorunda olmadığımızı kavradığımız zaman gerçekten sevdiklerimiz aşikarlaşır.
Kimseye kendimizi sevdirmek için uğraşmadığımızda en çok değer görme sebeplerimiz saygı ve görgü kurallarımizdandır.

Sevmek de bu yüzden artık saf ve katıksızdır.
Huzurla yoğrulmak, mutluluğu arttırmak için var olmalıdır.
İnsanlara yalnızca sevdiğimiz için, yalnızca istediğimiz için sarılmalıyızdır.

İhtiyacımız olduğu için değil, diğer yarımızı tamamladığı için yaslanmalıyızdır.

Sevgililer Günü de sırf bu yüzden kutlanmalı, içeriği sırf bu yüzden anlamlandırılmalıdır.

Zira, sevmişsek, bu kutlanmaya değer olmalıdır...



Bir Sevgililer Günü Röportajı!: "Aşk Bir Vefadır" #BurhanTüzer #SibelCan @RÖPORTAJ

Bir Sevgililer Günü Röportajı!: "Aşk Bir Vefadır" #BurhanTüzer #SibelCan @RÖPORTAJ


Gökçen Gökyer Blog'da yer alan her kişi değerlidir, her konuk mutlaka sevilmiştir. Ancak bazı konuklarım var ki yerleri bambaşka. Kimler mi? Kapımı kendi çalan misafirlerim!

Mutluluğun Yemekle Bir Bağı Olmalı!: Psikolojiye Etkisi Olan Yiyecekler

Bir süredir blogda hazırlamayı düşündüğüm, hatta taslak halde tuttuğum bir post vardı. En lazım anlarda aklıma gelmiş, kendimce araştırmalar yapıp not etmiştim hem kendim hem de sizler için.

Yine de tam içime sinmemişti. Derken geçtiğimiz günlerde mail kutuma bir posta geldi. Bloguma misafir olmak isteyen tatlı bir takipçiden. 

Kendisinden biraz bahsetmesini istediğimde, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik öğrencisi ve yemek blogger'ı olduğunu öğrendiğimde Bingo! Aradığım postun nereden gelebileceğini bulmuş oldum. =) 

Sizleri bir mutluluk postu ile baş başa bırakıyor, Sevgili Büşra Üstün'e teşekkürlerimi iletiyorum.

Mutluluğun yemek yemekle bir bağı olmalı! Nasıl mı? ;)


Psikolojiye Etkisi Olan YiyeceklerYemek yapmanın da, yemenin de psikolojiye etkisi vardır. Hatta bazı insanlar yemek yapmayı da, yemeyi de terapi olarak görürler. Yemek yapmanın bu tür bir etkisi olduğundan bahsedilebilir. İnsanın enerjisini güzel bir şeye dönüştürmesi iyi hissettirebilir. Ancak yeme konusunda her zaman aynı şey geçerli değildir. Psikolojiye direkt etkisi olan yiyecekler vardır; onların dışında yemek yemenin iyi gelmesi sadece yanılsamadır.
Psikolojiye etkisi olan yiyecekler nelerdir?
Çikolata
İlk sırada gelen yiyecek tabi ki, çikolatadır. Çikolata ve tatlı türü her yiyecek, insana mutluluk vermek için birebir. Beyinde serotonin hormonunun salgılanmasını sağlar. Bu yüzden, filmlerde bile depresyona giren kişiler çikolata, şeker ya da dondurma yerler. Miktarını çok abartmadığınız sürece, bu durumlarda şekerli yiyecekler tüketmek doğru bir harekettir.
Yağlı Yiyecekler (!)
Modunuz düştüğünde şekerli gıdalar ne kadar iyi geliyorsa, sinirli ve agresif tavırlar içine girdiğinizde de sizi iyi hissettirecek yiyecekler var: Yağlı yiyecekler! Ama fındık, fıstık, ceviz, badem gibi yağlı yiyeceklerden bahsediyoruz. Bu tarz kuru yemişlerin sinirleri gevşetici etkisi vardır.
Sıvılar
Tam da sinirleri gevşetmekten bahsetmişken, papatya içerikli her içecek aynı etkiye sahiptir.
Endişe ve kaygı içerisinde olunca vücudunuz adrenalin yaşar ve su kaybeder. Bunu toparlamak için de çorba ya da komposto içmek gerekir. Yani, çorba sadece içinizi ısıtmakla kalmaz; kaygılarınızı da yok eder.
C Vitamini İçeriği
Diyelim ki; enerjinizin tükendiği, kendinizi yorgun hissettiğiniz bir gündesiniz. O zaman sizin C vitaminine ihtiyacınız var demektir. 1 porsiyon meyve ya da pilav eşliğinde yenmiş bezelye, sizi kendinize getirmeye yeter de artar bile!
Sebzeler
Hayal kırıklığına uğradığınız anlarda, sevdiklerinize ihtiyaç duyarsınız değil mi? O ihtiyaç listesine enginar ile kerevizi de ekleyin. Az sevilen bu sebzeler, en zor zamanınızda sizi iyi etmeye hazırlar!

Gördüğünüz gibi doğadan sofralarımıza yiyecek olan gelen her şey, bizi ruhen de etkiliyor. Düşünün ki; bu sebzeler çiğ haliyle böyleyse, güzel bir yemek haline geldiklerinde etkileri nasıl katlanarak artar, di mi? 
İşte, bu yüzden kolay yemek tarifleri sitesine bir göz atın ve kendinizi mutlu etmenin en lezzetli yollarını öğrenin!

Büşra Üstün



Gökay 2 Yaşında!

Bir başka deyişle "hala"lığımın 2. yılı doldu bile.^^

Gökay'ın anneciği öncülüğünde yapılan tüm hazırlıkları ise tabi ki siz tatlı takipçilerle paylaşıyorum ki siz daha da güzellerini yapasınız diye ilham versin. =)

Bu seneki konsept: Mickey Mouse!


Detayları ise kısa kısa maddeliyorum hemen.

1- Başrol de Mickey Mouse =)


2- Kapı girişi itibariyle süslemeler



 



3-  Hediye çanta: Lavanta keseleri, şeker, şeker kavanozu, su, kurabiye





4- Sofra sunumu


5- Oreo'lu Cupcakeler


6- Düğme kurabiyeler


7- Pasta!


8- İçecekler



İyi ki doğmuş Gökay! =)


Ankara'da İzmir Kafası

O gri, soğuk havalar çökünce şehre,

Hiç güneş gelmeyecek sanırsın ya hani...

"Nerede o İzmir havaları?!" diye iç çekersin...

Hani soğuk olsa da kendini cömertçe gösteren güneşe eşlik eder, sahil boyu gezersin...

Gökyüzünü istediğin çoğu zaman görebilirsin.

Özgürlük hissin bu sebeple daha yüksekse, muhtemelen sen de hemşerimsin.

Ankara'daki güneşe şahit olduysan aylar sonra sen de, İzmir'deki ruhun bu yüzden canlanmıştır bir anda belki senin de.

İçinin kıpır kıpır olması, kafanı uzattığında dağın arkasındaki denizi göreceğine inancının körüklenmesi de bu sebepledir.

Akşam dağın eteklerindeki ışıkları körfezmiş gibi hayal ettiysen, çevrendekileri sana inandırmakla uğraşma.

Sadece -mış gibi kendince keyfini yaşa...

Bu satırları anlamsız bularak okuyanlardansalar zaten ne desen boş keza. =)

More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı