Izgara Şakşuka! @GOKCHEN'in SPESİYALİ

Yaz postu serilerinden bugün konumuz yemek, köşemiz "Gokchen'in Spesiyali".
Tam yaz sofraları için aranan, günün her öğününe uyum sağlayabilecek bir çeşit.

Bildiğimiz kızartmanın ızgara versiyonu. Sabah hafif, öğlen salata içinde, akşam ise şakşuka formatında meze niyetine gidebilecek bir tarif.
Bu kadar methetmenin üzerine tarife geçebiliriz. Hemen malzemelerden başlıyorum:

IZGARA KIZARTMA (!)


Malzemeler
Izgara için uygun olacağını düşündüğünüz sebzeler (patlıcan, kabak, biber, havuç, mantar...)
Zeytinyağı
Tuz

Şakşuka Sos
Domates
Sarımsak
Çok az biber salçası
Çok az ketçap
Kekik
Zeytinyağı
Sirke

Hazırlanışı
Sebzelerimizi boylamasına ince şeritler halinde yassı olarak kesiyoruz. Bir kapta çırptığımız zeytinyağı ve tuz karışımına buluyoruz. Ben pratiklik açısından tost makinesini kullanıyorum ama siz fırın ızgarası, mangal vb opsiyonları da kullanabilirsiniz. Kızartıldığında elde ettiğimiz yumuşaklığa ulaşana denk arkalı önlü pişiriyoruz.

Ben bazen salataya karıştırıyorum. Ama şakşuka sos eşliğinde çeşit olarak da sofraya koyabiliriz. Oldukça lezzetli oluyor. Bunun için domatesi rendeliyoruz. İçine bir iki diş sarımsak rendesi ya da yarım çay kaşığı sarımsak tozu koyuyoruz. İçine çok az salça ve ketçap da ekliyoruz ki hem yoğunluğu artsın hem de biraz aroma, biraz da tatlılık versin. Daha sonra içine zeytinyağı ve sirkeden de dilediğimiz ölçüde ama birkaç kaşığı geçmeyecek kadar kekikle beraber ekliyoruz ve ister kaseyle yanında, isterse doğrudan üzerine dökerek servise sunuyoruz.

Hem hafif, hem lezzetli, hem de tam bizim oraların lezzeti; Egeli.



Afiyet olsun!

Kaçıncı Boyutsunuz?

Bazı insanlar çok iki boyutlu.

Nasıl iki boyutlu?


Beden var, ruh var ama asla derinlik yok. Düz mantık. Bir eylem aklına geliyor ve onu uyguluyor. Ne artısını eksisini sorguluyor, ne etki alanını düşünüyor ne de sonuçlarının neler olabileceğini kestirme zahmetine giriyor.


Nezaket, görgü zaten firarda da, konulara objektif yaklaşılmadığında insanoğlu gerçekten "insan" olmayı profesyonel anlamda beceremiyor.

Sohbetlerin içi boşaldığında, kültürel; bazen de espiritüel nüanslarla hayata keyif katılmadıkça ruhları da donuklaşıyor.

Yemek yemeyi "doymak",
Sohbeti "konuşmak",
Kahve molasını "işten kaytarmak",
Yeni yerler keşfetmeyi "tatil aktivitesi" 
Yürüyerek bir yere ulaşmayı "zaman ve enerji kaybı"  olarak algılayanların yarattığı bir düzlemde, yaşamanın hiçbir tadı kalmıyor. Yani "madem dünyaya geldik, o zaman gidene kadar yemimizi, suyumuzu alacağız mecbur" mantığı bir yerde.

Ha, bir de tüm bu iyi yönlere uzak kalan sığ karakterler, konu kötülüğe gelince öyle bir pratik zeka, öyle çalışkan bir mekanizmaya dönüşüyorlar ki inanılır gibi değil.

Her şeye rağmen iyi kalmak, dürüst davranmak için direndiğimiz bir hayatta, keyifle, saygıyla...




Tatilde Nereye?

Seyahatle olan bağım malumunuz. Hele ki mevsimlerden yazsa yerimde durmakta epey zorluk çekiyorum. Sürekli aklımda sahiller, rüyalarımda denizler, gözümün önünde de seyahat videoları var.


Müzik dinler gibi fonda Ayhan Sicimoğlu Renkler açar oldum örneğin. Tek tıkla "bugün nereye gitsem" turu yapıyorum. Yo hayır, deli değilim. Yalnızca Ankara'da yaşıyorum.


Bayram tatilinin 10 günü bulmasıyla elim tekrar bir tur programlarına kaymaya başladı; "Google" turlarındayım.


En uygun tatiller, en ucuz yurt dışıları nereleri diyorum. Bir de bunun yanında nereye gidebilirim sorusu var aklımda tabi. Benim standart baktığım belli başlı siteler var aslında ama hemen hemen hepsine "check" atmışım.


Derken başka bir turizm firması buldum: MNG Turizm

http://www.mngturizm.com/yurtdisi-turlari
Meğer ne envai çeşit yurt dışı turları varmış! Esasen gözüme kestirdiğim birkaç rota oluştu bile. Sitenin en sevdiğim olayı her bütçe ve isteğe göre kategori bulunması. Vizeli - vizesiz, ekonomik - lüks, bayram dönemi - bayram harici, gibi gibi...


Döviz kurunun standartlarımın epey üzerine çıkmış olması beni bayram turlarından biraz uzak tuttuğu için belki bayram dışı dönemlerde küçük bir kaçamak yapabilirim. Bu sitedeki listede henüz "check" atmadığım epey tur buldum.


Bir de mesela en sevmediğim olay, yurt dışına çıkmadan yurt içi aktarma yapmak. "Koca Türkiye'yiz, neden ille İstanbul'dan çıkış yapıyoruz" atarı yaşıyorum mütemadiyen. Sağolsun arkadaşlar sesimi duymuş ve muhtemelen bana özel (!)
"Ankara çıkışlı" tur klasörü de oluşturmuşlar. Böylelikle bir artımı daha almış oldular.


İşte böyle sevgili dostlar.


Bugün de sizlerle "madem mevsim yaz, neden gezmiyoruz?" sorunumuzu masaya yatırdım ve çeşitli çözümler ortaya koydum.

Gezmeye başladıktan sonra bir Instagram tag'inizi alırım.


İyi yolculuklar şimdiden!

Foşurt! (su döktüm arkanızdan)

Kurban Bayramında Alınabilecek En Güzel Hediye

Kurban Bayramı’nda sevdiklerinizi ziyaret ederken, yıllar boyunca kullanabilecekleri pratik bir hediye de vermeye ne dersiniz? Yalnız uyarayım; bu hediye o kadar güzel ve kullanışlı ki, kendinize saklamak isteyebilirsiniz! Derin dondurucular son derece faydalı cihazlar ve özellikle Kurban Bayramı gibi dönemlerde büyük bir sorunu çözüyorlar: Uzun süreli gıda depolama. Geçen bayram bir derin dondurucu kullanmanın ne denli önemli olduğunu anladım, zira etlerimin çoğunu (bozulmasınlar diye) hemen tüketmek, tüketemediklerimi de dağıtmak zorunda kaldım. Buzdolapları uzun süreli gıda depolamak için uygun bir çözüm değil, en fazla bir hafta içinde et tüm tazeliğini yitiriyor, hatta bozulmaya başlıyor.


Derin dondurucular ile böyle tanıştım ve uzun bir araştırmadan sonra, tercihimi yatay derin dondurucu modellerinden yana kullandım. Yatay olmaları kapaklarının üst kısımda olması anlamına geliyor. Bu tasarım son derece kullanışlı ve pratik: Muazzam bir kullanım rahatlığı ve depolama alanı yaratıyor. Marka konusunda seçim yaparken hiç tereddüt etmedim ve Uğur Soğutma markasını seçtim. Türkiye’nin ilk ve en büyük derin dondurucu üreticisi olan Uğur Soğutma, 63 yıldan bu yana piyasadaki en kaliteli ve en sağlam derin dondurucuları üretiyor. Renk konusunda beyaz ile sınırlı olduğumu düşünüyordum ancak şaşırtıcı bir şekilde çok sayıda renk seçeneğim olduğunu fark ettim. UED 210 A++ isimli model, birden fazla renk seçeneği içeriyor ve ben en çok mor ile gümüş renklerini beğendim. Açıkçası halen karar vermiş değilim ama mor rengi seçecek gibiyim – çok şık duruyor!

 

Tek özelliği şık durması değil elbette, 190 litre iç hacmi var ve emin olun sadece sizin değil, tüm akrabalarınızın gıdalarını depolamak için fazlasıyla yetiyor! UED 210 A++ enerji sınıfına giren bir model, yani hemen hiç enerji harcamıyor ve elektrik faturasının artmasına neden olmuyor. Dolap içi LED aydınlatma sistemi ve elektrik kesilse bile 48 saat boyunca gıdaları korumaya devam etmesi, sevdiğim diğer özellikler arasında yer alıyor. Bu yılki etleri bir sonraki bayrama dek ilk günkü tazelikleri ile depolamaya kararlıyım: UED 210 A++ derin dondurucu sayesinde bu mümkün oluyor! Satın almak isteyenler için bir ipucu da vereyim: http://satis.ugur.com.tr adresinden sipariş verir ve satın alma işlemleri sırasında UGURGUMUS veya UGURMOR indirim kodunu kullanırsanız, ekstra %5 indirim elde ediyorsunuz. Kampanya hakkında detaylı bilgi için BURAYA tıklayabilirsiniz.

                                        

Bir boomads advertorial içeriğidir.

Her İşe Eğlence Katmanın Yolu

Bizim zamanımızda okumak zordu. Tabi bizim zamanımızda da "büyüklerimizin zamanında" okumak zordu.

Bu nesilden nesile devam eden ve muhtemelen edecek bir klişe olabilir evet. Ama ölçümlenen değerler farklı en azından.

Eskiden nispeten maddi zorluklar ve okul azlığı gibi sorunlar vardı. Okula gidebilmek biraz lükstü.

Bizim zamanımızda bu sorunlar azaldı belki ama biz okurken de her bilgiyi araştırman, sorman lazımdı. Yani bugünkü gibi hazır bilgi gelmezdi. En "Google"layabileceğin bilgiler ansiklopedi içindeydi. Yani bunun için de sıkı bir araştırmacı olman, ciddi bir emek harcaman gerekirdi.

Şimdiki nesil öyle mi?

Z kuşağının en kıyak yanı bu olsa gerek. Tabi gerçekten öğrenmeye, gelişmeye niyet varsa...

Nasıl mı?

Zaten aradığın her konu, her kitap özeti bir "Google" kadar uzağında. Bu cepte. Bir de şimdi buna online eğitimler eklendi, en küçüklere bile. Benim yeğenim misal, henüz 4. yaşını doldurmadan tüm rakamları, renkleri öğrendi neredeyse. Üstelik hem Türkçe hem İngilizce. Ve üstelik neredeyse kendi kendine!.  Tam olarak dediğim olay. İnternet üzerinde çocuklara öğrenmeyi sevdirecek öyle güzel videolar, uygulamalar var ki, ebeveynlerin hiç baskı/teşvik işlerine girmesine gerek kalmıyor.

Bunun bir de resmi eğitim versiyonları başlamış. Örneğin "Okulistik".



Temel eğitimdeki her seviye için ayrı paketlerde öğretim programı yer alıyormuş ve içerikleri Milli Eğitim Bakanlığı öğretim programına tam uyum sağlıyormuş.

Eskiden bizde VCD'ler vardı. British yayınlarından İngilizce eğitim videoları izlerdik ama bizim dilimizden olmadığı ve o zamanlar okullarda İngilizce eğitimi olmadığı için pek bir şey anlayamazdık.

Okulistik'in İlkokul 1. Sınıf Okuma paketi bana onu hatırlattı. Okula yeni başlayan çocuklar için eğlenceli kurgularla videolar hazırlanmış. 

Mesela, sesleri önce tanıtıyor, sonra yazdırıyor sonra da okutmasını öğretiyor. 

Bu noktadan başlıyor, sesleri birleştirerek kelimeye sonra da cümlelere dönüştürüyor. Her video bir kurgu ve bizim zamanımızdaki gibi dört sıkıcı duvar arasında kalem defterinle baş başa olduğun bir durum yok. Eğlenceli yani bildiğin.

Yaptığım her işi açtığım müzikle, ortamla, içecekle keyifli hale getirmeyi tercih ettiğim için bu vizyonun eğitimde çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Yola yeni çıkanlar için bir kenara not etmekte fayda var.

Hangi Mevsimdesin?


Yaz dediğin, karşında deniz, belki de ayaklarının altında, hatta az önce çıktığın için bir kısmı seninle karaya taşınmış da olabilir... Serin serin... Güneşte masmavi, gece yakamozda altın gibi... Deniz işte...

Dur konu dağıldı.

Ne diyorduk?

Yaz dediğin....

Heh.

Yaz dediğin; göz hizanda deniz, elinde belki bir kadeh serinlik, kafanda verilmiş bir mola olmalı aslında.

Sabah işine gitsen de, akşamında kim nerede kalmışsa eklenmelisin sen de bu akışa.

İster dost, ister aile, ister sevgilinle yalnızca...

Açık havayı, hava açıkken çıkaramıyorsan ne anlamı var ki mevsimlerden yaz olduğunda?. Hem kendine yazık hem de doğanın nimetlerine...

Sonuçta düşünsene, yıldızlar çıplak kalmış bulutlar çekilince, hava tam da istediğin gibi; yumuşacık; karlar eriyip gittiğinde... Yollar da açık, buzlanma tedirginliğinin en yersiz olduğu zamanlar... Özgürsün yani bir yerde.. 

Demem odur ki, sabah işe gitsen de, çıkışında atmalısın kendini bir yerlere... Belki sahile, belki bir nehir; bir göl seyrine... Havuza da razıyım bak, sen yeter ki iste. Hadi hepsini geçtim, çimlere de razıyım. Elinde kadehin, gökyüzünde yıldızların eşliğinde olduğu sürece...

Ağustos böceklerinin sesini çıplak dinlemelisin sonuçta. Gürültü yaptıklarını boş versene! Yazı tanımlayan daha sesli bir anlatım var mı doğada, dalgaları duymadığında? 

Negatiflerini, olumsuzluklarını nötralize edebileceğin en iyi çözümü düşün bi' de mesela?

Ne karşındakine ileteceğin, ne de daha fazla elektrolize edeceğin bir ortam... Tek yapman gereken bastığın yerle arandaki ayakkabı/çoraptan sıyrılman... Hele ki ayağının altı kumsa, oh ne ala memleket!

Memleket demişken...

Aslında tadını çıkarabilsen, çevren tam da hayalini gerçekleştirebileceğin coğrafya. İster dağ yamacında ol, ister deniz kıyısında, istersen de şehrin merkezinde bir parkta... 

İklim ne olursa olsun, mevsimi yaz bulduğunda çıkacağın bir hava.

Tadını çıkarmak lazım sonuçta.

Boşa harcamamak lazım zamanı arkadaş, boşu boşuna...

Şikayet etme sıcaktan, keyfini çıkar, anda kal, anı yaşa.



Halılarda Eskiye Dönüş @DEKORASYON

Bizim artık modası geçti dediğimiz otantik Türk halılarını kaldırdığımız çatı katından indirme zamanı geldi. Zira tüm dünyada çok moda.

Genelde İskandinav tasarımlar ile kombinlenen otantik halılar modern çizgilerle birleştirilerek oldukça tarz bir görüntü sağlanabiliyor.

Üstelik yalnızca salonda değil, yemek odası, mutfak, banyo, antre gibi evin her alanı için uygulanabilir bir moda.

Ben özellikle kürk tekstil ile kombinlenmiş dekorasyonlara bayılıyorum.
















Uçmanın En Ucuz Yolu!

Tüm havayolu şirketlerini karşılaştırma imkanı sunan Uygun Fiyat, yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarında en hesaplı ve en ucuz uçak biletine ulaşmanızı sağlar. Kişiye özel tekliflerle indirimli uçak bileti bulabilir ve avantajlı fiyatlarla tasarruf edebilirsiniz.

Türk Hava Yolları, Pegasus, Onur Air ve Anadolu Jet başta olmak üzere tüm havayollarının uçak biletlerini acenteye gitmeden karşılaştırabilir; kampanya ve fırsatlardan yararlanabilirsiniz. Uygun Fiyat güvencesiyle iç hat ve dış hat uçuşlarında en avantajlı ve en ucuz uçak bileti hemen satın alabilirsiniz.

Seyahat edeceğiniz noktaya promosyonlu uçuşlara hızlıca ulaşabilir; tüm havayolları arasından en ekonomik ve en uygun biletleri sorgulayabilirsiniz.

Dünya çapında 900’den fazla havayolu firmasının seçeneklerini inceleyebilir; size en uygun ve en ucuz bileti güvenle satın alabilirsiniz. Erken rezervasyon fırsatı ile istediğiniz uçak biletini kolayca ayırtabilirsiniz.


More

Bu Blogda Ara

Translate

Archive

Recent Posts

Popular Posts

Top 10 Articles

Featured Posts

Most Trending

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı